Çocuklarda Böbrek Taşı: Hipositratüri Gözden Kaçıyor mu?

ÇOCUKLARDA BÖBREK TAŞLARI

Authors

  • Songül Yılmaz Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  • Sare Gülfem Özlü

Abstract

Amaç: Böbrek taşı sıklığı giderek artmaktadır ve ülkemizde endemiktir. Çalışmamızın amacı böbrek taşlı çocukların klinik, laboratuar, radyolojik ve izlem bulgularının değerlendirilerek taş etyolojisinin ve prognozu etkileyen faktörlerin araştırılmasıdır.

Yöntemler: Çocuk Nefrolojisi polikliniğinde böbrek taşı nedeni ile izlenen 209 çocuğun dosyası geriye dönük incelendi. Hastaların demografik verileri, laboratuar ve radyolojik bulguları, izlem sonu verileri kaydedildi. Hastalar yaşlara göre gruplandı ve gruplar demografik özellikler, altta yatan metabolik anormallikler açısından karşılaştırıldı. İzlem sonunda taşın kaybolması üzerine etki edebilecek faktörleri saptamada çok değişkenli lojistik regresyon analizi kullanıldı.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 209 çocuğun 107’si kız, 102’si erkekti. Ortalama başvuru yaşı 18 aydı (1-214 ay). Ailesinde böbrek taşı olan hastaların oranı %56 idi. Hastaların yaklaşık yarısının ilk iki yaşta tanı aldığı ve bu yaş grubunda en sık başvuru nedeninin huzursuzluk olduğu dikkati çekti. Hastaların %52’sinde metabolik anormallik saptanırken en sık saptanan metabolik bozukluk hipositratüri (%34,3) ve hiperkalsiüri (%27) idi. İzlemde mikrolitiazisli çocuklarda taşın kaybolma sıklığı anlamlı olarak daha fazla bulundu (%71ve %46 p<0.001). İzlemde taşın kaybolmasını etkileyebilecek faktörlerden yaş, cinsiyet, ailede taş öyküsü, taşın boyutu, sayısı ve altta yatan metabolik anormallik çoklu lojistik regresyon analizi ile değerlendirildiğinde; yalnızca küçük taş boyutunun prognozu etkilediği görüldü ( p:0.009, odds oranı:2,39  %95 güvenlik aralığı 1.2- 4,6).

Sonuç: Çocukluk çağında böbrek taşı silik semptomlarla karşımıza çıkabilmektedir, bu nedenle ailede taş öyküsü olan böyle hastalarda taş açısından dikkatli olunmalıdır. En sık saptanan taş nedeni hipositratüri ve hiperkalsiüridir, özellikle hipositratürinin klinik pratikte atlanabileceği düşünülmektedir İzlemde taşın kaybolmasında en önemli faktörün taşın boyutu olduğu gösterilmiştir.

Downloads

Published

22.05.2021

Issue

Section

Original Research